Erkek Meme Küçültme Estetiği

erkek-meme-kucultme

Erkek Meme Küçültme Estetiği

Bazı erkeklerde ortaya çıkan meme büyüklüğü dengesizliği, estetik operasyonlar ile düzenlenebiliyor. Erkeklerde gereğinden fazla gelişmiş ya da gelişmemiş memeler, Jinekomasti olarak da adlandırılan bir operasyon ile düzeltilebilir ve normal boyutlara kavuşabilir. Meme büyüklüğünün erkeklerde neden olduğu sorunlar konusu ile konuya başlayacak olursak, başta sosyal problemler dikkat çekiyor. Kişinin özgüvenini etkileyen sorun aynı zamanda istenilen görünüme sahip olunamaması, istenilen şekilde giyinilememesi gibi sorunlar ile yaşamı olumsuz etkiliyor. İşte bu sebeple bu sorunu yaşayan erkek meme küçültme ameliyatını tercih edebiliyor.

Jinekomasti, lokalize olmuş yağ fazlalıklarını ifade eder. Beze benzeri doku oluşumlarının fazlalıkları olarak da ifade edilebilecek olan bu fazlalıklar, erkekler için son derece rahatsız edici bir görünüm oluşturur. Bu durum tek taraflı olarak da ortaya çıkabilir, iki taraflı da olabilir. Yani tek memede de görülebilir, ikisinde birden de olabilir. Ancak bu operasyonu yaptırmak için kişilerin taşıması gereken bazı özellikler söz konusu. Örneğin, fiziksel olarak sağlıklı olmanız ve normal bir kiloya sahip olmanız önemli bir kriter olacaktır. Kararınız anlık bir karar olmamalı ve gerçekçi beklentiler ile düşünerek karar vermelisiniz. Ayrıca meme büyümesinin stabil olması da önemli bir kriterdir ve doktorunuz ile birlikte buna bir netlik getirebilirsiniz. Son olarak ise memelerinizin normal olarak olması gereken büyüklükten daha büyük olması durumundan rahatsızlık duyuyor olmanız ve bu durumun günlük yaşamınıza engel teşkil olması kararınızda belirleyici olacaktır ve de sizin için operasyonun gerekliliğini de belirleyecektir.

Jinekomasti ve Liposuction

Her iki uygulama da aynı hedefle gerçekleştirilebilir. Bazı durumlarda Jinekomasti adı verilen operasyon ile meme küçültülürken, bazı durumlarda, memenin sadece yağ dokusundan oluşması halinde Liposuction da yapılabilir ve istenilen küçülme etkisini gösterebilir. Yapılacak detaylı inceleme ile buna karar verilebilir. Üstelik Liposuction, sadece birkaç kesi ile birlikte işlemin gerçekleştirilmesi anlamına gelecektir. Bu operasyonu Liposuction teknikleri kullanılarak gerçekleştirilen Jinekomasti olarak tanımlamak mümkündür. Açılan kesilerden içeriye kanül yardımı ile girilmesi ve ileri geri hareketler ile buradaki yağların gevşetilmesi, ardından ile vakumlama ile yağların ortadan kaldırılması, meme görünümünün de küçülmesi anlamına gelecektir. Ancak Liposuction farklı farklı teknikler ile gerçekleştirilebiliyor. Sizin için uygun olan tekniğe karar vermek için ise doktorunuzu dinlemelisiniz. Yapılacak olan inceleme ile birlikte uygun olan yöntemler belirlenir buna göre harekete geçilerek operasyon gerçekleştirilir. Bunun yanı sıra pek çok hastanın operasyon sonrası ile ilgili olarak endişeleri bulunuyor. Hadi şimdi biraz da bunlara değinelim.

Ameliyat kesilerinin izleri kalacak mı?

Jinekomasti ameliyatı, kesileri zorunlu kılar. Bu düzeltme işlemi kesi yapılmaksızın gerçekleştirilememektedir. Üstelik aşırı meme gelişimi sorununun çözümü olarak kabul edebileceğimiz her müdahale de kesiyi zorunlu kılmaktadır. Ancak kesilerin birçoğu memenin doğal kontürü içerisinde gizli kalmaktadır. Bunun yanı sıra bazıları ise görünür olabilir. Kısacası ameliyat sonrası izler neredeyse olmazsa olmaz olmakla birlikte, bazı durumlarda meme kontürü sebebi ile göze çarpmayabilir. Üstelik bu kesiler ameliyatın da bir gereği olarak kabul edilebilir.

Jinekomasti Riskleri

Erkek meme küçültme estetiği, çeşitli riskleri de beraberinde getirir. Bunları kısaca sıralamak gerek. Çünkü bu operasyonu tercih etme düşüncesi olan herkesin, risklerini de göz önünde bulundurması gerekir. Her ne kadar riskler yüksek oranda söz konusu olmasa da, zaten ameliyat kararı verirken doktorunuz sizi uyaracaktır. Riskleri sıralamaya başlayacak olursak ise başta yara izi riski akla geliyor. Bu risklerin ihtimali oldukça yüksek… Bazen çok göze çarpmıyor olsa da izler orada olacaktır. Diğer taraftan kanama yani hematoma ve kan pıhtısı ile engeksiyon riskleri de her ameliyatta olduğu kadar söz konusudur. Yaranın yeterince iyileşmemiş olması ya da iyileşme sürecinin fazla uzun sürmesi gibi bir durum ile karşılaşmanız da mümkündür ancak bu sizin spesifik durumunuz ve fiziksel yapınız ile ilgili olacaktır. Meme uçlarında ya da genel olarak meme hislerinde geçici ya da kalıcı olarak değişimler ortaya çıkabilir. Jinekomasti risklerinden bir diğeri ise her ameliyatta söz konusu olabilecek olan bir risk olarak anestezi kaynaklı risklerdir. Bunların oranının oldukça düşük olduğunu da belirtmemiz gerek. Nadiren de olsa, göğüs konturunda ve de biçiminde bozukluklar söz konusu olabilmektedir. Ciltte renk değişikliği, kalıcı pigmentasyon değişikliği, şişlik ve de berelenme gibi durumlar ise kısa süreli olarak gözlenebilir. Ameliyatın söz konusu riskleri arasında yer alan bir başka madde ise ameliyat bandı, dikiş malzemeleri ya da yapıştırıcılara karşı vücudun gösterebileceği reaksiyonlardır. Bazı durumlarda kişilerin bu tür malzemelere karşı alerjik reaksiyon göstermesi söz konusu olabilir. Ancak elbette ki bu risk oldukça düşük… Doktorunuzun tecrübesi ve de becerisi ile ilgili olarak göğüste asimetri gibi bir durum da söz konusu olabilmektedir. Deri altında bulunan yağ dokusunun ölmesi, sıvı toplaması ve de ağrının devam etmesi ise son olarak ifade edebileceğimiz Jinekomasti riskleridir ve de her biri oldukça düşük bir ihtimale sahiptir.

Burada aslında en önemli nokta, alanında tecrübesi fazla olan ve de becerisi ile dikkatleri çeken bir hekim tercih etmektir. Bu sayede sizi direktifleri ile sürekli yönlendiren, durumunuzu genel anlamda değerlendirip sizin için en iyisini hedefleyen doktorunuz ile birlikte mükemmel sonuçlara ulaşabilirsiniz. Üstelik saydığımız tüm bu riskler de bu sayede ortadan kalkacak ya da ihtimali düşecektir. Meme büyüklüğünün erkeklerde neden olduğu sorunlar oldukça can sıkıcı olabilir. Ancak siz özellikle operasyon sonrası süreçte doktorunuzun uyarılarına uygun olarak hareket ederek, kusursuz bir ameliyat sonucu elde edebilirsiniz. Bunun için ise hemen hareket geçip, doktorunuzu seçmeniz yeterli.

Tayfun Türkaslan’ın çalışmalarını Facebook, İnstagram veya Youtube sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

Kaynakça:

About Author

Doç. Dr. Tayfun Türkaslan

Doçent Doktor Tayfun Türkaslan; İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı yıl girdiği Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) başarılı olarak, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine başladı. 1997 yılında İngiltere’de St James Seacroft University Hospital çalıştı. Yaklaşık 6.5 yıl süren Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimi sonrası ihtisasını tamamlayarak Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı oldu. Aynı yıl İstanbul Yavuz Selim Hastanesine Plastik Cerrahi Uzmanı olarak atandı. Burada 16 ay çalıştıktan sonra eski adıyla Vakıf Gureba Eğitim Araştırma Hastanesi şimdiki adıyla Bezm-i alem Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde 7 yıl çalıştı. 2010 yılında Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi temel alanında Üniversite Doçenti unvanını aldı. Buradaki görevinden ayrılıp kendi kurduğu Estetikport Estetik Cerrahi’de profesyonel olarak hastalarına hizmet vermeye başladı.

Related posts